Ali Babacan’ın Baykar’ı hedef almasına Fahrettin Altun’dan tepki
İletişim Lideri Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Bürosu Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türk Yüzyılında Türkiye Kitap Tanıtımı ve Türkiye Programı”na katıldı.
Cumhurbaşkanlığı olarak Türkiye’nin tanıtımına yönelik değerli bir proje vesilesiyle katılımcılarla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Altun, Türkiye Defteri’nin Türkiye’nin tarihinden coğrafyasına geniş bir yelpazeyi tanıtan eşsiz bir kaynak olduğunu söyledi. , kültürel zenginliğinden kamu hizmetlerine.
Hamdolsun tarihi, kültürel, sosyal, insani, coğrafi, ekonomik, teknolojik, askeri ve daha birçok yönden zengin ve güçlü bir ülkede yaşıyoruz.”Değerlendirmesini yapan Altun, şöyle devam etti:
“Aynı zamanda uluslararası ortamda barışın, adaletin, refahın ve istikrarın sağlanmasında da aktif bir aktör olarak var oluyoruz. Elbette böyle aktif bir aktör olarak Türkiye’nin politikaları, uygulamaları ve yaklaşımları planlanır, her zaman ve aktif olarak dünyaya aktarılır. kamuoyu ve küresel muhataplar ve farkındalık yaratmak da hayati bir iddia.Bu doğrultuda Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı olarak ulusal ve uluslararası düzeyde bütüncül bir irtibat stratejisi çerçevesinde proje ve faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
Türk markasının daha da güçlenmesi kuşkusuz en değerli hedefimizdir. Bu bağlamda ülkemizin ‘Türkiye’ adının uluslararası arenada yaygın olarak kullanılmasını son derece değerli görüyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz. Bildiğiniz gibi 2021 yılında Cumhurbaşkanımızın imzaladığı genelge ile uluslararası medyada ülkemizin adının sadece ‘Türkiye’ olarak kullanılmasına karar verildi. Çünkü ‘Türkiye’ tabiri, Türk milletinin kültürünü, medeniyetini ve bedellerini en güzel şekilde temsil eden ve ifade eden bir kavramdır. Başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumlarımızla koordineli bir şekilde bu amaçla yoğun bir çaba sarf ettik ve bu çabamızı sürdürüyoruz.”
Konunun en yakın takipçisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Altun, geçmişte denenen ancak başarısız olunan bu girişimin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesiyle hayata geçirildiğini söyledi.
“Global teknoloji şirketleri ve medya kuruluşları ile görüşlerimizi koruyoruz”
Altun, yaptığı girişimler sonucunda Birleşmiş Milletler, OECD ve Dünya Ticaret Örgütü gibi kuruluşların “Türkiye” tabirini resmen benimsediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Uluslararası muhataplarımızın artık devletimizin, ülkemizin adını Türkiye olarak kullandıklarını görmekten memnuniyet duyuyoruz. En son Amerika Birleşik Devletleri Coğrafi İsimler Konseyi de ülkemizin adını ‘Türkiye’ olarak kullanacağını ilan etti ve kararını verdi. Küresel teknoloji şirketlerinin ve medya kuruluşlarının da sürece dahil olması mümkündür, onlarla bu yönde görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”ifadesini kullandı.
Tüm uluslararası medya kuruluşlarına Türkiye olarak ülkenin adını en doğru şekilde kullanma çağrısında bulunan Altun, şunları kaydetti: Uluslararası arenada “Türkiye” ifadesinin kullanımı çerçevesinde birçok uluslararası iletişim kampanyası düzenledik. “Merhaba Türkiye” kampanyamız bunların en etkililerinden biri ve uluslararası arenada ciddi tepkiler aldı. Yine bu bağlamdaki bir diğer önemli çalışma da bugün tanıtımını yaptığımız Türkiye kitabımızdır. Türkiye hakkında son derece kapsamlı bilgiler içeren kaynak niteliğinde önemli bir eserdir. Türkiye’nin marka giderine katkı sağlayacağına inandığımız bir çalışma. Bu çalışma ülkemize yönelik dezenformasyon, sistemli karalama kampanyaları ile mücadele açısından da son derece değerli bir öncü kaynak olacaktır. Geçiş noktasında da değerli bir referans oluşturacaktır.”dedi.
“Ülkemiz için daha çok hizmet ve eser üretmeye devam edeceğiz”
2023 yılının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 Türkiye Yüzyılı’nın da başlangıcı olan önemli ve kapsamlı bir vizyon ortaya koyduğunu söyledi.
Bu vizyonun esasen Türkiye’yi 2053 ve 2071’e taşıyan bir vizyon olduğunu belirten Altun, bu vizyonun Türkiye’yi hem etkili bir bölgesel güç hem de küresel bir oyuncu olarak ele aldığını ve sürecin kurumsallaşmasına hizmet eden bir vizyon olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin ekonomi, sağlık, adalet, eğitim, dış politika, terörle mücadele, enerji, ulaşım, teknoloji, bağlantı ve savunma sanayi başta olmak üzere her alanda büyük aşama kaydettiğini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Bu atılımlar şüphesiz ülkemizin refahını, huzurunu, kalkınmasını, demokrasisini ve tabii ki güvenliğini sağlamış, bağımsızlığımızı pekiştirmiştir. ‘Büyük ve güçlü Türkiye’ idealine hizmet etmiştir. Ülkemiz bu gelişmelerle bölgesel ve küresel barış ve istikrara da katkı sağlamıştır. ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ davasını daha adil bir dünya ülküsüyle birlikte yürüten Türkiye, insani yardımdan insani yardımlara kadar ortaya koyduğu ‘Türkiye modelleri’ ile Cumhurbaşkanımızın Türkiye Kitabı’nın sunumunda dediği gibi. barış diplomasisi dünyaya örnek oluyor.
Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ‘Küresel ve bölgesel meselelere olumlu katkılarımızı artırarak sürdürecek, barış ve iş birliğinin kapılarını sonuna kadar açacağız.’ Bugün, Cumhurbaşkanımızın Rusya-Ukrayna savaşında barış için ortaya koyduğu barış diplomasisi ve çabasını tüm dünya takdir etmektedir.
Küresel salgından gıda ve enerji krizine kadar tüm dünyanın zorluklar yaşadığı bir dönemde, jeopolitik konumumuz, güçlü altyapımız, istikrarlı yönetimimiz, nitelikli insan kaynağımız ve dinamik ekonomimiz sayesinde kendimizi diğer ülkelerden ayırmayı başardık. Türk Yüzyılında yeni atılımlarla milletimizin refahını artırmaya, ülkemiz için daha çok hizmet ve eser üretmeye, daha çok maliyet yaratmaya devam edeceğiz. İstikrar sağlayıcı bir güç olarak bölgesel ve küresel arenada aktif olarak yer almaya devam edeceğiz.”
“Barış, istikrar ve adalet için çalışıyoruz”
Türkiye’nin dünü, bugünü ve geleceğiyle gerçek hikayesinin Türkiye’de ve dünyada anlatılmasına büyük önem verdiklerini belirten Altun, Türkiye Kitabı’nın içeriğini de bu doğrultuda şekillendirdiklerini ifade etti.
Üç ana başlıktan oluşan Türkiye Kitabı’nın birinci bölümünün “Tarih, Anayasal Sistem, İdari Yapı ve Sosyal Hayat” konularına yer verdiğini hatırlatan Altun, şöyle devam etti:
“Bilindiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin 2 bin yıllık devlet geleneği, 1400 yıllık medeniyet müktesebatı ve Anadolu coğrafyasında 1000 yıllık tarihi vardır. Türk milleti, sahip olduğu değer sayesinde. Asya’dan Avrupa’ya, Balkanlar’dan Ortadoğu’ya ve Orta Doğu’ya kadar insanlığa verdiği değer, adalete bağlılığı, hoşgörülü yaklaşımı ve güçlü devlet geleneği ile Doğu ve Kuzey Afrika dahil geniş coğrafyalarda silinmez izler bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu köklü ve güçlü tarihsel birikimden aldığı güçle geleceğe yürümektedir.Bu anlamda Türkiye’nin siyasi istikrarı ve güçlü siyasi liderliği Türkiye için büyük bir fırsattır.
Bugün ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’nin inşası için birlik ve beraberlik içinde çalışırken, uluslararası ortamda barış, istikrar ve adaletin sağlanması için çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği bu noktada bizim en büyük zenginliğimiz ve başarımızdır. Ülkemizin geniş diplomatik kapasitesi, bölgesel ve küresel gelişmeleri etkileme ve yönlendirme gücümüzü de artırmaktadır. Bu güç, ülkemizi dünyadaki her gelişmede görüşü sorulan, görüşü sorulan ve konumuna bakılan merkezi aktör konumuna getirmektedir.
Anadolu coğrafyasının tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptığını hatırlatan Altun, Türk milletinin farklı medeniyetlerle uyumlu bir harmoni oluşturmayı başardığını ifade etti. “Bu topraklarda farklı inanç, kültür ve geleneklerin bir arada yaşadığı hoşgörü iklimi her zaman kültürel bir bedel olmuştur. Anadolu’nun bereketli kültürel mirasıyla şekillenen kültürel yapımız dünyaya örnek olmaya devam ediyor.”dedim.
“Türkiye her yıl milyarlarca dolarlık savunma sanayi ihracatı yapan güçlü bir ülke haline geldi”
Kitabın ikinci bölümünün adının “Dünyada Türkiye” olduğuna dikkati çeken Altun, şu bilgileri verdi:
“Bu bölümde, küresel bir aktör olarak ülkemizin izlediği aktif dış politika, dünyanın ilgi odağı olan sanayi, bilim, teknoloji ve ekonomi, turizm ve kültür hayatındaki atılımları ve ülkemizin vatandaş merkezli hizmetleri anlatılacaktır. Türkiye, ekonomik kalkınma ve büyümenin en değerli unsurlarından biridir.Geniş eser yelpazesi, güçlü uluslararası ilişkileri ve ihracata dayalı üretim yapan gelişmiş imalat sanayisi sayesinde çok değerli mesafeler kaydetmiştir.Atılan adımlar Türkiye’nin sanayi vizyonu olan ‘milli teknoloji hamlesi’ ışığında bu başarıda son derece değerli rol oynayan Türkiye, helikopterlerini, gemilerini ve insansız hava araçlarını üreten, milyarlarca dolarlık savunma sanayii ihracatı yapan güçlü bir ülke haline geldi. her yıl.
Söz konusu başarıların “Türkiye karşıtlığını” rahatsız ettiğini çok iyi bildiklerini vurgulayan Altun, şöyle konuştu: “Uluslararası arenada Türkiye karşıtlarının rahatsızlığını, Türkiye düşmanlığını anlıyoruz. Çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki ‘Büyük ve güçlü Türkiye’ onların hain uluslararası projelerine engel teşkil ediyor. Savunma sanayiindeki atılımlarımızın sebebini anlayamıyoruz. geldiğimiz noktadan rahatsızız.Savunma sanayimizle bu alana değerli katkılar sağlayan yerli ve milli girişimcilerimizle gurur duyuyoruz.Tehditlere kulak asmıyoruz.Çünkü yapılan değerlendirmelerde zaman zaman görüyoruz ki; üstü kapalı ve açık bir şekilde bize açık tehditler atılıyor. Bu tehditler asla ve asla değil. “Biz prim ödemiyoruz, dinlemiyoruz. Bunun da bilinmesini istiyoruz” dedi.ifadeleri kullandı.
Altun, bölgesel enerji hatlarının merkezinde yer alan Türkiye’nin Avrupa ve dünyanın enerji güvenliğinde hayati öneme sahip olduğunu söyledi. “Ayrıca, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltma çalışmaları kapsamında kendi doğal gazımızı üretmekten kaynak çeşitlendirmeye kadar birçok hayati ve devrim niteliğinde adım atılmıştır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji atılımları, ilk yerli otomobilin elektrikli tasarımı, Hanım’ın himayesinde hayata geçirilen Sıfır Sıfır Atık projesi, korunan doğal varlıklar, akıllı ve iklim dostu şehir projeleri, çevre dostu yönetim anlayışımızın somut çıktılarıdır.dedim.
“Ülkemizin somut ve somut olmayan kültürel mirasıyla gurur duymalıyız”
Kitabın “Kamu Hizmetleri” başlıklı üçüncü bölümünün vatandaşlara sunulan örnek kamu hizmetlerinin tanıtımına yer verdiğini belirten Altun, Türkiye’nin deneyiminin hem ulusal hem de uluslararası kamuoyuna aktarılmasının amaçlandığını anlattı.
Türkiye’nin vatandaşını önceleyen kamu hizmetleriyle dünyaya örnek olduğunu ve “İnsan yaşasın ki devlet yaşasın” diyen Altun, şöyle konuştu: “Ülkemiz, ‘Halka hizmet Allah’a hizmettir’ mottosuyla sunduğu kamu hizmetlerini, çağdaş dünyanın gereklerine göre yeniden yapılandırılan kurum ve yatırımları ile taşımaktadır.”dedim.
Altun, Türkiye’nin siyasetten ekonomiye, kültürden turizme dünyanın merak ettiği ve ilgi gösterdiği bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade etti. “Ülkemizin somut ve somut olmayan kültürel mirasının dünyada eşi benzeri yoktur, bu mirasla gurur duymalıyız. Anadolu’daki doğal çeşitliliğin yanı sıra bugün birçok medeniyetin bu topraklarda kaynaşmış olması bu kültürel mirasın somut göstergeleridir. ve coğrafi zenginlik Küresel salgına rağmen Türkiye’nin 2021’de 30 milyon ziyaretçi ile turizmde birinci sırada yer alması turizm alanındaki altyapımızın gücünü gösteriyor.ifadesini kullandı.
Türkiye Kitabı’nın, Türkiye’nin gerçek hikayesini anlatmak ve Türk markasını güçlendirmek adına Bağlantılar Başkanlığı olarak yürüttükleri çalışmalardan biri olduğunu belirten Altun, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu işte büyük bir emek var. Bu çalışma birçok kurum ve kuruluşun katkı sağladığı birçok meslektaşımın çok ciddi emekler sarf ederek ortaya koyduğu, gurur duyduğumuz bir çalışmadır. Başarılı olacağına inandığımız bu çalışma. Türkiye’nin tanıtılması açısından değerli eserler arasında ilk sıralarda Türkçe ve İngilizce olarak yer alacağını belirten “Arapça, Fransızca, Almanca ve Rusça çevirileri de en kısa zamanda yayınlanacaktır. Kültür dünyamıza, ülkemize ve milletimize hayırlı olsun. Bu değerli çalışmanın ortaya çıkmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve kurumlara teşekkür ediyorum.”